Değerli Üyelerimiz,

Hazır giyim ve konfeksiyon katma değerli üretimi, istihdama katkısı, ihracatı ve net döviz getirisi ile ülke ekonomisi için kritik öneme sahip sektörler arasında yer alıyor. Sektörümüz 80’li yılların başından bu yana yatırımın, istihdamın, üretimin ve ihracatın öncülüğünü yapıyor. 2022 verileriyle yaklaşık  65 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken, ihracatımızı 21 milyar doların üzerine çıkardık. İstihdamda 750 bin sınırına kadar dayandık.

Küresel konjonktürdeki değişimlere ve koşullara hızla uyum sağlayabiliyoruz. Son 40 yılda en az üç köklü değişim ve dönüşümden başarıyla çıktık. Şimdi yeni bir değişim ve dönüşüm sürecinin içinde bulunuyoruz. Pandemiyle birlikte hızlanan bu süreçte firmalarımızın ‘Tamam mı, devam mı?’ konusunda bir karar vermeleri gerekiyor. Çünkü dijital ve yeşil dönüşüm başta olmak üzere tüm süreçleri yenileyebilmemiz için büyük ölçekli yatırımlar yapmak durumundayız. Geçmiş yıllarda yatırımlar çoğunlukla kapasite artırmak ve modernizasyon için yapılıyor ve hızlı geri dönüş sağlıyordu. Oysa bu kez yapacağımız yatırımların geri dönüş süresi çok uzayabilecek.  

Böylesine yoğun bir yatırım ihtiyacı karşısında verimlilik rekabetin belirleyici kriteri olacak. Dolayısıyla tüm iş süreçlerinde verimliliği sağlayarak ölçülebilir hale getirebilmeliyiz. Ölçümleme yapabilmemiz için de süreçlerimizi dijitalleştirmeliyiz.

Sektör buraya kadar ‘Partner Entegre Sistem’ ile geldi. Yeni koşullar ‘Full Entegre Sistem’i zorluyor. İşletmelerimizin artık tam entegre yapılara dönüşmesi gerekiyor. Organizasyon yapılarımızı bu gerçekten hareketle kurgulamalıyız.  

Özetle önümüzde zorlu bir dönüşüm süreci bulunuyor. Bu süreçte mevcut alışkanlıklarımızı değiştirmeli farklı iş modelleri geliştirmeliyiz. Alıcılarla değer yaratma temelinde ve uzun vadeli iş birlikleri yapmalıyız. Fiyat-maliyet rekabet alanından uzaklaşarak yüksek katma değerli ürünlere odaklanmalıyız.

İş süreçlerini kendi bünyemizde toplarken, organizasyon yapılarımızı daha esnek ve çevik hale getirmeliyiz. Özellikle müşteri taleplerini karşılamada her türlü esnekliğimizi artırmalıyız. Bütün bu işleri ve elbette katma değerli üretimi ancak donanımlı insan kaynağı ile başarabiliriz. Dolayısıyla nitelikli insan kaynağına her zamankinden daha fazla önem vermeliyiz.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği olarak bu kritik dönüşüm sürecinde öncekilerde olduğu gibi yine sektörümüze, üyelerimize ve firmalarımıza rehberlik etmeyi sürdüreceğiz. Yeni dönemin faaliyetlerini de bu çerçevede şekillendireceğiz. Dönüşüm sürecini ve ihtiyaçları kamu otoritesine aktararak gerekli desteği sağlayacağız. Firmalarımızı uzun vadeli programlar hazırlamaları için özendirip bilgilendireceğiz. Acil öncelikleri ve hedefleri de gözetmeyi sürdüreceğiz.

Hazır giyim sektörümüz tasarım gücü, özgün koleksiyonları, hızlı moda kapasitesi ve kalitesiyle rakiplerinden ayrışıyor. Sektörün gücünü ve potansiyelini Avrupa ve ABD başta olmak üzere tüm dünyada daha etkili bir şekilde tanıtmak ikinci dönemimizde de en önemli önceliklerimizden biri olacak.  

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği, kuruluş amacı ve felsefesinin bir gereği olarak sektörü küresel düzeyde bir farkındalıkla destekliyor. Küresel farkındalıklarımızın başında ise cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bireyin emeği ile var olması geliyor. 23. Olağan Genel Kurulumuz ile birlikte başlattığımız ‘Müşterek Başkan Sistemi’ ile cinsiyet farkı gözetmeme ilkesini sadece sözde bırakmayarak uygulamaya geçirmiştik. Farklı sektörlerdeki sivil toplum kuruluşları için örnek ve ilham kaynağı olan uygulamamıza yeni dönemde de devam ediyoruz.

Zorlu ama bir o kadar da onurlu ve bizim açımızdan gurur verici bu görevde dayanışmanız en büyük motivasyon kaynağımız, görüş ve önerileriniz ise rehberimiz olacak. İlkinde olduğu gibi yeni dönemde de desteğinizi esirgemeyeceğiniz inancıyla hepinize bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

Saygılarımızla,

Ramazan KAYA                                                                   Sanem DİKMEN
24. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı                           24. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı